Çalma
İnsan gelişiminin önemli bir evresi olarak kabul edilen çocukluk dönemi biyolojik ve psikolojik bir takım değişimlerin ve engellerin yaşandığı bir dönemdir. Bunlara ayrıca çocuğun sosyal çevresinden kaynaklanan olumsuzluklar eklendiğinde çocukta beklenti dışı davranışlar görülebilmektedir. Bunlardan biri de çalma olarak tanımlanan suç davranışıdır.
2-3 yaşlarına kadar çocuklar çok yüksek oranda benmerkezcidir. Etrafında gördükleri her şey onlarındır ve hemen o anda sahip olmak isterler. Karşısındaki çocuktan veya yetişkinden zorla bir nesneyi alabilir veya başkasının evindeki bir oyuncağı alıp evine götürmek isteyebilir.
3 yaşlarından itibaren benmerkezci bakış açısından uzaklaşır, ben ve sen ayrımını fark etmeye başlar ve karşısındaki insanın bazı nesnelere sahip olduğunu öğrenir. Buna rağmen yine de o nesneye sahip olma ihtiyacı hissederek kendisine engel olamaz ve istediği nesne için bağırıp ağlayabilir ya da mağazadaki minik bir oyuncağı annesinden gizleyerek cebine atabilir. Anaokulu ve ilkokulun başladığı dönemlerde de etrafta gördüğü her şey çocuk için son derece çekicidir. Okuldan eve arkadaşlarının eşyalarıyla gelmeleri sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ebeveynler bu dönemlerde daha fazla endişe yaşamaya ve kızmaya başlar ancak çocuklarda sahiplik kavramı hala tam olarak gelişmediği için ebeveynlerinin sert tepkilerini anlayamazlar. Bu yaşlarda zaman zaman gerçekleşen çalma davranışı geçicidir ve yeterli sevgi, ilgi ve eğitimle zaman içinde ortadan kalkacaktır. Ancak bu davranış alışkanlığa dönüşüyor ve zamanla kaybolmuyorsa özel ilgi gerektirmektedir. Daha karmaşık sonuçlardan kaçınmak için profesyonel yardım almak önemlidir
Çalma alışkanlıkları çeşitli nedenlere bağlıdır. Bunlardan bazılarına değinmek gerekirse;
- Fazla müdahaleci, aşırı disiplinli ya da fazla umursamaz ebeveyn tutumları
- Ebeveynden gerekli ilgi ve sevgiyi görmemek
- İhtiyaçların ebeveyn tarafından yeterince karşılanamıyor olması
- İsteklerin çok fazla yerine getirilmesi nedeniyle yaşanan doyumsuzluk
- Sosyal bir grup tarafından kabul edilme isteği
- Mülkiyet ve sınır kavramlarıyla ilgili yetersiz eğitim
- Dürtüsel olma ve istekleri erteleyememe
- Çevredeki olumsuz örnekleri model alma olarak sıralayabiliriz
Çalma alışkanlığının üstesinden gelmek için öncelikle;
Erken yaşlardan itibaren sınırlar ve mülkiyet kavramı çocuğa öğretilmelidir. Bunun için mümkünse çocuğun kendi odasının ve eşyalarının olması, bu eşyaları kullanmak için çocuktan izin almak, eşyalar tanımlanırken ‘’bu senin’’, ‘’bu benim’’ ifadelerinin kullanılması gerekmektedir. Böylece çocuklar herkesin kendi özel eşyalarının ve alanının olduğunu ve bu alana izinsiz girilmeyeceğini öğrenmeye başlayarak başkalarına aynı saygıyı göstermeyi öğrenirler.
Çalma davranışı nedeniyle çocuğu aşağılamaktan, güvensiz hissettirmekten ve öfkeli tepkilerden kaçınarak bu davranışın altında yatan nedenleri anlama yoluna gidilmelidir.Yaşına uygun bir dille bu davranışın neden doğru olmadığı, eşyanın sahibinin bu duruma üzüleceği anlatılmalı ve eşya sahibine geri verilmelidir.
Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanması da çalma huyunun önlenmesi için gereklidir. Buradan çocuğa çok fazla eşya almak ya da en pahalı istekleri karşılamak anlaşılmamalıdır. Çocuğun da ilgilerine hitap eden işlevsel bir eşya seçmek yeterli olacaktır. Çünkü istediği her şeye kolayca ulaşabilen çocuklar da hep daha fazlasını isteyecek ve sınırlarını bilmeyecektir.
En önemlisi her zaman çocuğu can kulağıyla dinlemek, ihtiyaçlarını keşfetmek ve bazen de sorun davranışlarının altında neler yattığını anlamaya çalışmaktır. Çocuklar kendilerini sözel olarak değil davranışlarıyla size anlatırlar. Bu davranışlara sakince ve anlayışla kulak vermeliyiz.
Emine Filiz ULUHAN, Çocuklarda Çalma Alışkanlığı,
Müjdat AVCI, Tutuklu çocuklar üzerine bir araştırma: Çocukların suça yönelmesinde etkili olan toplumsal nedenler ve çözüm önerileri, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.