Kıskançlık insanların sevdiği kişilere karşı zaman zaman hissettiği paylaşmama isteğinden doğan doğal bir duygudur. Çocukluk dönemlerinde de kıskançlık anne ve babaya yöneliktir. Çocuk ihtiyacı olan ilgi ve sevgiyi sürekli kendinde görmek ve başkasıyla paylaşmamak ister. Ancak aileye yeni bir kardeş geldiğinde bu ilgi ve sevgiyi paylaşmak zorundadır.
Kıskançlık belli düzeylerde normaldir ancak çevrede rahatsızlık oluşturacak davranışlar ortaya çıkıyorsa ve çocuğun yaşam kalitesi bozuluyorsa normal bir duygu olmaktan çıkar. Çocukların hem kendileriyle barışık bir hayat sürmelerine hem de çevresindeki insanlarla olumlu ve dengeli ilişkiler kurmalarına engel olarak çocuğu mutsuz duruma düşürmektedir.
İleri boyutlardaki kıskançlık sonucu ortaya depresyon ve benzeri farklı sonuçlar da görülmektedir. Çünkü kıskanç çocuklar çok stresli bir yaşam sürmektedir. Eve yeni bir kardeş geleceğini öğrenen çocukta anne ve babanın sevgisini kaybetme korkusu başlar. Çocuk önce bir kardeş istese bile kardeşi doğduktan sonra anne ve babasının kardeşle ilgilendiğini gördüğünde kendini yetersiz hissedip kardeşle rekabet içine girebilmektedir. Sürekli kardeşi ile kendini kıyaslama içindedir. Kardeşler arasındaki yaş farkı ne kadar az ise kıskançlık o kadar büyük olmaktadır.
Kardeşini kıskanan çocuk aşağıdaki davranışlardan bazılarını gösterir:
Bebeksi davranışlar sergilemeye geri dönebilirler. Alt ıslatma, bebek gibi konuşma, parmak emme, annenin memesinden süt içmeye çalışma, giyinirken anneden yardım isteme gibi.
Sinirli ve huysuz görünebilirler. İnsanlara, hayvanlara veya nesnelere vurabilir ve öfkelerini boşaltmaya çalışırlar.
Uyku ve yemek düzenleri bozulabilir. Ebeveynleriyle yatmak isteyebilir. Kilo kaybı veya kilo alımı görülebilir.
Fiziksel bir rahatsızlığı olmadığı halde karın ağrısı, mide bulantısı hatta bazen yüksek ateş görülebilir.
Bazı çocuklar sessizleşip içe kapanır.
Ebeveynlerine ‘’artık beni sevmiyorsunuz, onu daha çok seviyorsunuz’’ gibi cümleler sarf edebilir.
Kardeşle hiç ilgilenmeyip onu yok sayabilir ya da tam tersi ebeveynler kardeşle ilgilenmesin diye sürekli kendisi ilgilenir. Bu sırada kardeşe fiziksel zarar verebilir. Sımsıkı sarılma, sıkma, ısırma gibi.
Kardeşleriyle ilgili öfkeli sözler dile getirebilir.
Bu durumla baş etmek için neler yapabilirsiniz?
Öncelikle yeni bir çocuk kararını kendiniz verin. Çocuklar bu konularda karar verecek olgunlukta değildir ve istekleri çok değişkendir.
Çocuğun kıskançlığını görmezden gelmeyin veya ortadan kaldırmaya çalışmayın. Kardeşini sevdirmek için çabalamak yerine duygularını ifade etmesini sağlamaya çalışın. Siz de ona kardeşiyle ilgili gerçekleri açıklayın. ‘’Onu senden çok sevdiğimi düşünme, o yeni doğdu ve yemeğini yiyemiyor, tuvalete gidemiyor, beni çok kızdırıyor, bunları yapamadığı için mecburen ilgileniyorum. Sen doğduğunda da seninle böyle fazla ilgilenmem gerekmişti. Sen artık kendi kendine yiyebiliyorsun ve bu harika’’ gibi cümlelerle gerçekliği anlamalarına yardımcı olun.
Ona ne kadar iyi bir çocuk olduğundan onu çok sevdiğinizden bahsedin. Sık sık ‘’iyi ki senin gibi bir çocuğun var’’ ve benzeri cümlelerle biricik olduğunu hissettirin.
Bebeğe ayırdığınız vaktin ardından diğer çocuklarınıza da eşit zaman ayırmaya çalışın.
‘’Sen büyüksün, uslu dur’’ gibi sözlerle kardeşleri asla kıyaslamayın. Bu sözleri duyan çocuk bebekleşmeye ve o dönemdeki ilgiyi görmeye çalışacaktır.
Hamilelik döneminde çocuğu yeni kardeşe hazırlayın. Kardeşinin nelere ihtiyaç duyacağını, beslenmesi ve uyutulması gerekeceğini, birlikte neler yapacaklarını, ilerde oyunlar oynayabileceklerini anlatın.
Diğer çocuklara da bebekle ilgili bazı sorumluluklar verin.
Olumlu davranışları pekiştirip ödüllendirin. Çocuk ve ergen terapisi detayları inceleyebilirsiniz.
Cinsel terapi, aile danışmanlığı, eğitim danışmanlığı, kurumsal eğitimler için bilgi ve randevu formu üzerinden iletişim kurabilirsiniz.